UYANIŞ DERGİSİ ÇAĞRI METNİ: UYANIŞ GE-Lİ-YOR

Uyanış dergisi, sömürünün ve baskının arttığı, devrimci mücadelenin kriz altında olduğu bu dönemde, hakikat arayışını devam ettiren, çeşitli devrimci öznelerin bir araya gelmesi ile var olan krizi yok etmeye ve bir yol açmaya dair yapılan mütevazi bir hamledir.

Uyanış kelimesinin latince karşılığı, yeniden dirilme, yenilenme anlamı taşımaktadır. Uyanış, devrimci yenilenmeye işaret ederek, bu yenilenmenin ancak mazlumların ve garibanların dertlerine örgütlenerek gerçekleşeceğini söylemektedir.

Uyanışın asli amacı,iktidarların, egemenlerin ve halk üzerindeki bütün hegomanik güçlerin karşısında yerel devrimci hattı, mazlumlarla birlikte inşa etmektir. Bu inşa süreci, aynı zamanda kendi içerisinde, statükocu soldan bir kopuşu barındırmaktadır.

Uyanış tarihsel köklerini, yeryüzü firavunlarına karşı mücadele etmiş Peygamberler”den, devrimci duruşun simgesi olmuş Kerbela’dan, Ortadoğu’da komünal bir düzen kurmuş ve yaşatmış olan Karmatiler’den, Anadolu isyan geleneğinin önemli temsilcilerinden biri olan Babai Ayaklanmasın’dan, yarin yanağından gayri, paylaşmak için herşeyi şiarı ile baldırı çıplakların öfkesini örgütlemiş Şeyh Bedredddinler’den, Anadolu’da işgalcilere karşı direniş örgütleyen Yeşil Ordu’dan, Doğu Devrimi için kendini feda eden Mustafa Suphiler’den, bu toprakların yerel devrimci hattının mimarlarından olan Hikmet Kıvılcımlılar’dan, ülkemizde devrimci mücadelenin bir eşik atlamasına sebep olan ve kendilerini hiç kuşku duymadan feda eden, Mahirlere, İbrahimlere, Denizlere, kadın kurtuluşunun simgesi olmuş, Rosa Luxemburglara, Emma Goldmanlara, Leyla Halidlere, Meksika’da Zapatistalara Cezayir’de Kurtuluş Ordusuna, İberya devrimindeki Anarşist hareketlere ve bu topraklarda adaletin hakim olduğu bir düzen için egemenlere karşı mücadele etmiş herkes Uyanış’ın birer kökü, parçası ve mücadele birikimidir.

Bu doğrultuda Uyanış, Medine toplumunu, Paris Komünü’nü, Ekim Devrimi’ni, Kars-Erzincan Şuraları’nı ve yeryüzündeki bütün komünal pratikleri, kendi pratiği olarak kabul eder ve sahiplenir.
Herkesin geri çekildiği, yılgınlığın hakim olduğu bu dönemde Uyanış, zulme karşı kesintisiz bir mücadele için çağrı yapmaktadır. Biliyoruz ki zulmün sonu yakın, yeterki harekete geçelim. Umutsuz değiliz, biliyoruz ki gecenin en karanlık olduğu an, şafağa en yakın olduğu andır. Zalimlere karşı mücadele emrini, bu toprakların direniş tarihi çoktan verdi. Bizler bu emri yerine getireceğiz, zulmün bütün kalelerini, saraylarını yıkana kadar durmayacağız.